Eyfel Kulesi UzunluğuEyfel Kulesi, tüm dünyada Fransa'nın sembolü olarak bilinir. İsmini inşa eden mühendis Alexandre Gustave Eiffel'den almıştır. Ayrıca ünlü mimarlardan Emile Naugier, Maurice Koechlin ve Stephen Sauvestre de kulenin yapımına katkı sağlamışlardır. Kulenin yapımı toplamda 2 yılı aşmış ve ancak 26 ayda tamamlanabilmiştir. 1887 ve 1889 yılları arasında Fransız Devrimi'nin 100. yıl kutlamaları adına Dünya Fuarı için yapılmıştır. Aslında 1888 Fuarı için Barcelona şehrine yapılması planlanmıştır. Ancak bu fikir reddedilince Paris şehrinde bulunan Seine Nehri'nin kıyısında Champ de Mars'da yapılmasına karar verilmiştir. 31 Mart 1889 tarihinde törenle açılışı yapılmış ve 6 Mayıs 1889 tarihinde ise faaliyete geçmiştir. Eyfel Kulesi, 18,038 parça demirden oluşur. İnşaat aşamasında çalıştırılan işçi sayısı yaklaşık olarak 3,000 kişidir. Eyfel Kulesi yapılışının ardından Paris halkı tarafından olumlu tepkiler görmemiştir. Paris'in önde gelen sanatçıları tarafından kampanyalar başlatılmış ve bu kampanyalar ile halkın kulesi sevmesi amaçlanmıştır. Sanatçıların çabaları olumlu sonuçlar vererek Paris halkı sonunda Eyfel Kulesi'ni kabul edip benimsemiştir. Şu an Paris halkı için Eyfel Kulesi önemli bir mimari yapıdır. Yılda 6 milyon turist ziyaret etmektedir. Dünya üzerinde tek bir örneği daha bulunmamaktadır. Bu nedenle dünyanın en çok ziyaret edilen turistik yerlerinden bir tanesidir denilebilir. Şehrin resmi bayramlarına ve fuarlarına da ev sahipliği yapmaktadır. Yılbaşı kutlamalarında havai fişek gösterileri de yapılmaktadır. Kulenin ilk rengi kırmızı ve kahve arasında bir renk olmasına rağmen zamanla kullanılan boyalardan dolayı rengi değişmiştir. Bugünkü hali bronz renktedir. Eyfel Kulesi yedi yılda bir kez boyanır. Eyfel Kulesi'ni boyamak için kullanılan boya miktarının yaklaşık 60 ton ve boyama işleminde kullanılan işçi sayısının da 25 kişi olarak belirtilmiştir. Boyama işleminin tamamlanma süresi ise tam olarak 15 aydır. Eyfel Kulesi'nin YüksekliğiEyfel Kulesi tam olarak yerden 300 metre yüksekliktedir. Tepesinde 24 metre uzunluğunda televizyon vericileri bulunur. Onlarla birlikte yüksekliği 324 metreye ulaşır. Eyfel Kulesi'nin manzarası da oldukça dikkat çekmektedir. Çoğu turist mimari yapısının dışında manzarası için de Eyfel Kulesi'ne akın etmektedir. Eyfel Kulesi'nin ziyaretçilere açık olan toplamda 3 adet kısmı bulunur. Bunlar kulenin 57. metresinde bulunan birinci bölüm, 115. metresinde bulunan ikinci bölüm ve 276. metresinde bulunan üçüncü bölüm olarak belirtilebilir. Ziyaretçilerin kuleye rahatça çıkabilmeleri için içerisine asansör inşa edilmiştir. Bunun için ister merdivenler ister asansörler kullanılabilir. Bunun için asansör ya da merdiven bileti almak gerekir. Birinci ya da ikinci kata çıktıktan sonra hangi bilet alınmış olursa olsun merdivenler iniş çıkış için serbesttir. Kulenin birinci bölümü için 328 basamak, ikinci bölümüne 340 basamak ve asansör alanına ulaşmak için ise 18 basamak bulunur. Asansörle üçüncü kata gelindiğinde ise gözlem yapılan alana ulaşabilmek için 15 basamaklık bir merdiveni çıkmak gerekmektedir. Eyfel Kulesi'nin ilk bölümde ziyaretçileri karşılayan ve Eyfel Kulesi'nin tarihini anlatan bir sergi bulunur. Diğer bölümlerde ise ziyaretçiler için restoranlar bulunmaktadır. Eyfel Kulesi çok fazla turiste ev sahipliği yaptığı için bu restoranlardan faydalanmak isteyenlerin neredeyse 1 sene öncesinden rezervasyon yaptırmaları gerekmektedir. Ekstra BilgilerEyfel Kulesi'nin yapımında kullanılan demirler, Fransa'nın Givors kasabasındaki demir fabrikasından getirilmiştir. Kule, inşaat sırasında 18,038 adet farklı demir parçası ve 2.5 milyon perçin kullanılarak birleştirilmiştir. Kulenin ağırlığı yaklaşık 10,100 tondur. Eyfel Kulesi, radyo yayınları için de kullanılmıştır. 1920'lerde yapılan radyo denemeleri sırasında kuleye antenler eklenmiştir ve bu sayede Paris'in geniş bir alanına radyo sinyalleri gönderilebilmiştir. Bu özellik, kulenin yüksekliğini artırmış ve teknolojik anlamda da önemini artırmıştır. Eyfel Kulesi, II. Dünya Savaşı sırasında Alman işgali altında kalmış ve Hitler'in Paris'i ziyareti sırasında Fransızlar tarafından asansörler sabote edilmiştir. Bu nedenle Hitler, kuleye tırmanmak zorunda kalmış ve bu olay kulenin tarihine ilginç bir anı olarak geçmiştir. Kule, 20. yüzyılın başlarında birçok sanatçı ve yazar tarafından eleştirilmiş olsa da, zamanla modern mimarinin bir başyapıtı olarak kabul görmüştür. Günümüzde ise Eyfel Kulesi, aşkın ve romantizmin simgesi olarak anılmakta ve birçok çiftin evlilik teklifi yaptığı bir mekan olarak öne çıkmaktadır. |
Eyfel Kulesi'nin inşaat sürecinin bu kadar karmaşık ve ilginç detaylarla dolu olduğunu öğrendiğimde gerçekten şaşırdım. Başlangıçta Paris halkının kuleye karşı duyduğu olumsuz tutum, sanatçıların başlattığı kampanyalarla nasıl değişti, bu beni oldukça düşündürdü. Kule, sadece bir mimari yapı olmanın ötesine geçerek, toplumun sanata ve kültüre karşı olan yaklaşımını etkileyen bir simge haline gelmiş. Ayrıca, her yıl 6 milyon turistin bu yapıyı ziyaret etmesi, onun dünya çapında ne denli önemli bir turistik merkez olduğunu gösteriyor. Kuleyi boyamak için harcanan 60 ton boya ve 15 aylık süreç, inşaatın titizliğini de gözler önüne seriyor. Eyfel Kulesi'nin sunduğu manzaraların büyüleyici olduğunu duymak, orayı görme isteğimi artırıyor. Tarih boyunca yaşanan ilginç olaylar, onu daha da özel kılıyor; özellikle II. Dünya Savaşı sırasında yaşananlar, bu yapının sadece bir mimari eser değil, aynı zamanda bir tarih parçası olduğunu kanıtlıyor.
Cevap yazSaad,
Eyfel Kulesi'nin Tarihsel Süreci konusundaki düşüncelerini paylaştığın için teşekkür ederim. Gerçekten de Eyfel Kulesi, yalnızca bir mimari yapı olmanın ötesinde, Paris'in simgelerinden biri haline gelmiştir. Başlangıçta halkın karşıtlığı, zamanla sanatçılar ve entelektüellerin desteğiyle nasıl bir değişim sürecine girdiği oldukça ilginç. Bu durum, sanatın ve kültürün toplum üzerindeki etkisini gösteriyor.
Turistik Önemi açısından da, her yıl milyonlarca turisti ağırlaması, kuleyi global bir cazibe merkezi haline getiriyor. Boyama sürecindeki titizlik de göz önüne alındığında, bu yapının ne denli özenle inşa edildiği anlaşılıyor.
Tarihsel Olaylar bağlamında ise, II. Dünya Savaşı gibi önemli dönemlerde yaşanan olaylar, Eyfel Kulesi'nin sadece bir mimari eser değil, aynı zamanda tarihi bir simge haline gelmesine katkıda bulunuyor. Bütün bu unsurlar, kuleyi ziyaret etme isteğini artırıyor ve onun tarihsel önemini pekiştiriyor. Senin gibi meraklı bireylerin bu konuları araştırması, bu tür yapıtların kültürel değerini daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.
Eyfel Kulesi'nin inşa sürecinin bu kadar ilginç detaylarla dolu olduğunu bilmek gerçekten etkileyici. Kuleye karşı Paris halkının başlangıçta olumsuz bir tutum sergilemesi ve sonrasında sanatçılar tarafından başlatılan kampanyalarla bu durumun değişmesi beni düşündürüyor. Kule, sadece mimari bir yapı olmanın ötesinde toplumun sanata ve kültüre karşı tutumunu değiştiren bir sembol haline gelmiş. 6 milyon turistin her yıl bu yapıyı ziyaret etmesi de, onun ne kadar önemli bir turistik merkez olduğunu ortaya koyuyor. Kuleyi boyamak için harcanan 60 ton boya ve 15 aylık süre ise inşaatın ne kadar titiz bir çalışmanın ürünü olduğunu gösteriyor. Eyfel Kulesi'nin manzarasının çok dikkat çekici olduğunu duymak, oraya gitme isteğimi artırıyor. Ayrıca, tarih boyunca yaşadığı ilginç olaylar, kuleyi daha da özel kılıyor. Özellikle II. Dünya Savaşı sırasında yaşananlar, onu sadece bir yapı değil, aynı zamanda tarihin bir parçası haline getiriyor.
Cevap yazMerhaba Sahire,
Eyfel Kulesi'nin inşa sürecinin detayları gerçekten de büyüleyici. Başlangıçta Paris halkının olumsuz tutum sergilemesi, zamanla sanatçılar tarafından başlatılan kampanyalarla değişikliğe uğraması, mimarinin ötesinde bir kültürel dönüşümün sembolü haline geldiğini gösteriyor. Kule, yalnızca bir yapı değil, aynı zamanda toplumun sanata ve kültüre olan bakış açısını değiştiren bir simge olarak öne çıkıyor.
6 milyon turistin her yıl bu ikonik yapıyı ziyaret etmesi, Eyfel Kulesi'nin turistik açıdan ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor. Ayrıca, inşa sürecinde kullanılan 60 ton boya ve 15 aylık titiz çalışma, mimari detayların ve estetiğin ne kadar önemli olduğunu da vurguluyor.
Kuleye dair duyduğun manzara ve ilginç olaylar, oraya olan isteğini artırması açısından oldukça etkileyici. Özellikle II. Dünya Savaşı sırasında yaşanan olaylar, Eyfel Kulesi'nin tarihsel bir derinlik kazanmasına yol açıyor. Bu yönleriyle, Eyfel Kulesi'ni ziyaret etmek, sadece bir turistik gezi değil, aynı zamanda tarihsel bir yolculuk yapmak anlamına geliyor. Umarım en kısa zamanda oraya gidip bu eşsiz deneyimi yaşarsın!